YAZARLAR
KATEGORİLER
- Ahmet Latif (5)
- Anlık Yansımalar (26)
- Damlalar (129)
- Düş Sözlüğü (1)
- Genel (245)
- İsmet Selim (134)
- Komik Diyaloglar (1)
- Ömer Faruk (77)
- Ömürlük (1)
- Ranâ Kurşunî (17)
- Yazarlarımızdan Özlü Sözler (12)
ARŞİVLER
- Ocak 2024 (2)
- Eylül 2023 (1)
- Kasım 2022 (1)
- Temmuz 2022 (2)
- Nisan 2022 (1)
- Mart 2022 (1)
- Şubat 2022 (4)
- Ocak 2022 (1)
- Aralık 2021 (1)
- Ağustos 2021 (13)
- Temmuz 2021 (4)
- Haziran 2021 (6)
- Mayıs 2021 (7)
- Nisan 2021 (11)
- Mart 2021 (12)
- Şubat 2021 (13)
- Ocak 2021 (12)
- Aralık 2020 (15)
- Kasım 2020 (16)
- Ekim 2020 (16)
- Eylül 2020 (17)
- Ağustos 2020 (15)
- Temmuz 2020 (15)
- Haziran 2020 (11)
- Mayıs 2020 (12)
- Nisan 2020 (15)
- Mart 2020 (9)
- Şubat 2020 (9)
- Ocak 2020 (8)
- Aralık 2019 (8)
- Kasım 2019 (8)
- Ekim 2019 (9)
- Eylül 2019 (9)
- Ağustos 2019 (8)
- Temmuz 2019 (8)
- Haziran 2019 (7)
- Mayıs 2019 (10)
- Nisan 2019 (9)
- Mart 2019 (7)
- Şubat 2019 (2)
- Eylül 2018 (1)
- Nisan 2018 (2)
- Eylül 2017 (1)
- Nisan 2016 (1)
- Ocak 2016 (1)
- Ekim 2015 (4)
- Temmuz 2015 (1)
- Mayıs 2015 (1)
- Şubat 2015 (5)
- Ocak 2015 (6)
- Kasım 2014 (1)
- Ekim 2014 (8)
Bültenimize abone olun
23 Mart 2021
hani hiç olmayacak şeyler vardır hayatta, hayali bile mümkün olmayacak şeyler. gerçekleşmesi için rüyalarda görmek gerek dediğin türden şeyler. bir beklediğinin gelmesi, seni seviyorum dediğin kişinin karşılık vermesi, para, şu bu… hayır bunlardan bahsetmiyorum. bahsettiğim koşulsuz şartsız bir özgürlük hayali. hayallerini süsleyen, kafanın üstünde düşünce bulutları açan, seni alıp vasıtasız diyarlar dolaştıran özgürlüklerden bahsediyorum. hani intikamın, zulmün, kanın, öldürmenin olmadığı ve yeşil vadilerin sıkmadan gözünün alabildiğine ufukta uzandığı, şelalelerin çağladığı, yağmur seslerinin toprak kokusuyla birleştiği bu basit gibi görünen anları yaşarken, aynı zamanda bunları kimsenin bozamadığı o ince, pembe, güzel hayallerin içinde yaşayabilmek. bana göre gerçek özgürlüğün girişi bu şekilde.
belki de gerçek özgürlüğü, rüyalarda bile bulabilecek kadar cesaret ve yürek yoktur.
bunun yerine başta da söyledim ya; kaybolmayı dilemek. en daha kolayı, en daha ulaşılabilir olanı. bir zaman makinesi olsa, bunu mümkün kılabilir miydik acaba? bunu da düşüneyim.
Yorum yapılmamış »
No comments yet.
RSS feed for comments on this post. TrackBack URL