20 Ocak 2015

Gün gelir ölürüm, dinlediğim hüzünlü şarkılar, çok uzaklardan kulağına dokunur, incitemeden seni. İşte o zaman hatırlarsın öldüğümü. Sen incinme diye, dinlediğim şarkılar yaşatacak beni.

Secdedeyken sırtına binen torunu inene kadar bekleyen, hutbedeyken minbere çıkmak isteyen çocuğu kucağına alıp o halde hutbe veren ve ağlayan bir çocuk sesi duyunca namazı kısa tutan bir peygamberin ümmeti olduğumuzu iddia ediyoruz. O halde üstümüze düşen asli bir vazife var; iddiamızın arkasında durmak ve onun yaptıklarını yapmaya çalışmak. Çocuklara karşı şefkatli olmak.

13 Ocak 2015

Bilesin ki, rüyalarını gerçekleştirmenin en güzel yolu, tatlı uykundan uyanmandır.

10 Ocak 2015

Sevgi emektir, emek hayattır, emek yaşatmaktır. En son kimi yaşattınız kendi çocuğunuzdan, kendi sevdiklerinizden başka? Bütün bu ‘pekmez’ mücadelesi, hepsini içmek için mi sizce? Neyi severseniz, ne için mücadele verirseniz o olursunuz …

07 Ocak 2015

Dışarıda insanın içini kurutan bir soguk, içimdeyse muhteşem bir ümit var. Elimdeki bardağın yandığını hissediyorum.

Yanımdaki Bitlis’li genç ‘Aşk’ına mesaj yazmamı istiyor benden. Okuması, yazması yokmuş. Yazmamı istediği cümleyi duyunca ruhum donuyor, dışarıdaki soğuk içimi ısıtmaya başlıyor.

“Karapürçek dolmuşundayım, geliyorum.”

05 Ocak 2015